Kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanseri toplumda sık görülen kanser türlerinden biri. Her iki cinsiyette de dünya genelinde görülme sıklığı üçüncü sırada olan bu tür aynı zamanda kanser ölümlerinin de en sık üçüncü sebebi.
Toplum açısından bu denli önemli olan kolon kanserinden düzenli kontrol ve taramalarla korunmanın mümkün olduğunu hatırlatan İç Hastalıkları, Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, hastalığın görülme sıklığında artış olduğunu hatta hastalığın daha genç yaşlarda görülmeye başladığını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
ANNE YA DA BABASINDA KOLON KANSERİ OLANLAR DİKKAT!
Özellikle annesinde, babasında ya da teyzesi, halası, amcası gibi ikinci derece akrabalarında kolon kanseri öyküsü olanların taramalarına daha erken yaşta başlamalıyız. Çünkü genetik faktörler kolon kanserinin gelişmesinde önemli bir risk faktörünü oluşturmaktadır. Ailede bir kolon kanseri varsa örneğin baba 45 yaşında kolon kanseri olmuşsa, hastalığın ortaya çıktığı yaştan 10 yıl çıkartarak kişinin 35 yaşında taramaya başlamasını öneriyoruz. Çünkü kanser, polip zemininde gelişir ve bir polibin kansere dönüşüm süreci 5-10 yıldır.
GENÇLERDE DE YAYGIN
Kolon konserinin yaşamı tehdit eden bir kanser türü olmakla birlikte erken tanı konduğunda tedaviden yüz güldürücü sonuçlara ulaşılabilmektedir. Elbette asıl önemli konu hastalık ortaya çıkmadan önlemektir. Hastalarımız kolon kanseri olmadan, polip aşamasındayken polipleri tamamen çıkararak kansere ilerlemesini engelliyoruz. Kanser oluşmuşsa da erken aşamada yakalamak bizim için çok önemli. Erken yakalandığında kolonoskopi ile lezyonu tam olarak çıkarmak mümkün olabilmekte. Kolon kanserinin dünyada sıklığı çok fazla ve giderek genç nüfusta görüyoruz. 40’lı yaşlardan itibaren bu hastalığı görebildiğimiz için artık taramalara erken başlamamız gerektiğini düşünüyoruz.
İŞTE TARAMA İÇİN EN İDEAL METOD
Bağırsaklardaki polipler kolonoskopi ile temizlenirse kolon kanseri ihtimali de sıfırlanır. Eğer hiçbir risk faktörünüz yoksa bile kolonoskopik taramalara 45 yaşında başlamalısınız. Tarama için ideal metot, altın standart kolonoskopidir. Kolon kanseri taraması için kullandığım ız ‘gaitada (dışkıda) gizli kan’ gibi bazı testlerimiz olsa da kesin sonucu ancak kolonoskopi veriyor. Örneğin gaitada gizli kan testi sonucu pozitif gelirse zaten kolonoskopi yapmak şarttır. Gaitada gizli kan testi negatif ise (ki bu 3 dışkı örneğinde de negatif olmalıdır), yine de bizim güvenli bir alanda olduğumuzun garantisi değildir. Çok hassas bir test değildir, poliplerde doğruluğu çok düşüktür. İnsanlar zaman zaman düzenli sağlık kontrollerini yaptırıp bir sorun görmediklerinde, “kan testlerim temiz, bağırsak alışkanlığım gayet düzenli neden kolonoskopi olayım ki?” düşünebilir. Oysa bağırsaklarda bulunan polipler belirti vermez. Kalın bağırsakların sağlıklı olduğunu söylemenin tek yolu kolonoskopidir. Eğer kolonoskopiniz tertemiz hiçbir polip, lezyon yoksa 10 yıl garanti altında olursunuz, tekrar yapılmasına gerek yoktur. Ancak bu işlemin iyi standartlarda uygulanması, bağırsak temizliğinin yeterli olması ve gastroenterolog tarafından yapılması idealdir.”
ERKEN EVREDE TEDAVİ EDİLEBİLİR
Toplum genelindeki araştırmalara bakacak olursak kolon kanserinin yaklaşık yüzde 20’si 40-50 yaşa gelmiş durumda. Yani hastaları artık genç yaşta yakalıyoruz. Biz de genç yaşta kolon kanseri tanısı koyduğumuzda çok üzülüyoruz, erken safhada yakalarsak üzüntümüz bir nebze azalıyor. Ancak geç evrede saptadığımız hastalar için keşke daha önceden hastaneye başvursaydı, taramalarını yaptırsaydı diye hayıflanıyoruz. Çünkü erken evre tümörlerde tedavi ile normale yakın bir yaşam süresi mümkün.
DÜZENLİ EGZERSİZ KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Ailesinde tümör olanlarda, iltihabi bağırsak hastalığı dediğimiz kolit hastalığı olanlarda, Crohn hastalığı olup da düzgün tedavi almayan kişilerde giderek ihtimalin arttığını görüyoruz. Yoğun alkol, sigara tüketimi, yoğun et tüketimi ve işlenmiş et tüketimi olan insanlarda kolon kanseri riski artıyor. Dolayısıyla kolon kanseri olmamak için neler yapabiliriz diye baktığımızda öncelikle bu alışkanlıklardan uzak durmakla başlamak gerekli. Bunun yanında düzenli olarak egzersiz yapan kişilerde kolon kanseri riskinin azaldığını görüyoruz. Akdeniz tipi beslenenlerde yani bol sebze, meyve tüketenlerde kolon kanseri ihtimali azalıyor. Bunlara dikkat edersek uzun ve sağlıklı yaşayabiliriz.